11:01

İki Sokak Birkaç Tılsım - Bölüm I

"Şimdi bunu tam ortasından yırtacaksın.. Bir hayat nasıl ikiye bölünür diye sormuştun ya.. İşte cevabın; " bir hayat garip bir mutluluğun ortasından, hem de.. parmak uçlarıyla.."

Derdim yüzyıllarca aynı kalacak bir masalı yaşamak yada yaşatmak değildi elbet.  Aşk, yüzlerce mevsim yaşamış ama boyasından, tuğlasından, taşından ödün vermemiş binalar gibi değil çünkü. Kimyasına hırs, kıskançlık ve kurgular karışmış ; "bir anı, bir sonraki anını sorgulatmayacak kadar soğukkanlı bir değişkenliğe sahip değil" dedirtmeyen soğukkanlı bir bilince sahip. Yaşadığın filmi on yıl geriye doğru sar başa ama bu sefer kendini değil ayrıntıları izle... Başlangıçlarını ve bir türlü kabullenemediğin ve her defasında kendini suçladığın sonları. Herkesin durmadan birbirine sorduğu soruların içinden ayıklayacaksın bir süre sonra kendini. Sade bir özleyiş, cam bardağın kırmızılığı içinde eriyen küçük bir şeker parçacığı gibi. İçine birşeyler karışıyor, işaret parmağının kalbinin üzerinde gezdiriyorsun.. Sıradan, kahverengi bir göğüs ucu hemen üzerinde.. Bir kaç dakikanı karıştırmaya yetiyor. Gözlerin açık, tavanın ortasına öylesine asılmış bir japon feneri, soft bir ıslaklık gibi karıncalanıyor vücudun.. Gözünü kapattığında kesiliyor şimdiki zamanın ışığı, dar merdivenlerden aşağıya doğru iniyorsun. Duvar kenarlarında küçük fotoğraflar ve yüzünü anımsayamadığın anlar asılı. Birinden diğerine göz ucuyla geçişlerin ürkek ve her bir kareyi tanımaya çalıştıkça zaman kıvrılıyor içinde..

"Ne kadar daha gidebilirsin ve ne kadar daha düşebilirsin kendi içine ? "

Kurşun kalemin ucunu düşüncelerin kadar sivrilttikten sonra kağıdın üzerine paralel çizgiler çiziyorsun alt alta.. Sonra onların yaşamını küçük parçalara bölen dikey çizgiler.. İlk kareyi karalamak için hala zamanın var, kendini o kadar güçlü hissettiğin an duymaya başlayacaksın kağıdın üzerindeki hışırtıları..

Sonrası mı ?

Beklersen biraz daha anlatırım..Şimdi uyumalısın..
08:07

09:11

10:39

İleri Montaj Teknikleri

08:56

deneme verso

Tıklayınca büyür bu lan ...valla bak..
Yeni bi denemenin eşiğindeyiz lan..Ne o öyle fotoşopdaa ispatlanmamış bi hayatımız mı var, e yok tabi.. Madem macera var, kılcallarda imajlar dolaşıyor bilimum.. Neden helva yapmıyorum mantığına fazla büründürmekten itinayla kaçınarak "deneme verso" olayına girdim bu sabah.. (evet lan başka işim gücüm yoktu.. kediye mamasını yedirip akşamdan kalma kusmuklarını temizledikten;kahveyi fincanın adeleli kollarına amenet edip içine de 2 küp kulpu kırık küüp atıp kalabalığa karışana kadar bişeyler yapmalıydım lan..) Biraz aceleyle ki acele etmenin mantıksal otoyolu şuna delalet ediyor, aklına gelen şeyi ortaya çıkardıktan sonra elde edeceğin sonuç görsel olmasa da bişey ifade edecek mi (yok lan aslında çok çalışmak lazım ) . Herneyse kuzucuklarım (by adile naşit) olayı daha şekle şemale büründürmeden önce bi görelim, üretimi bi sanayiye sokalım, soraasına bakarız dedim ve bu çıktı.. Aklınıza türlü yorumlar gelmesin, yormayın lan kendinizi.. Tabi ilerleyen süreçte naparız yareppim bilir...

dinlemiyo musun laan !!!



Gelecek Sayı: İleri Montaj teknikleri

Notlar:

* O kadar sosis yedirme dediler.. Verdim sosisi jetona.. Tabi minik tüy yumağı annamaz ki mide bağırsaktan. Lan bi çıkardı tüm pencereler fora... Kediniz varsa sosis mosis vermeyin lan.. Kusmuğunun şerefine iki ayrı mama aldım lan multivitaminli..

*Olm bulaşık makinası içine ortası yuvarlak o şeylerden koymadan da cillop gimi yıkıyor lan kabı kacaağı.. Onca sene bizi mi kandırdınız lan !!

*Dün gittim fındık şurubu /likörü aramaya.. Valla lan Buz üretimi için gerekli plastik malzemelerden bile aldım.. Ama nalet şurup beşiktaşın hiç bi köşesinde, groos marketinde olmaz mı lan.. Migros sana sesleniyorum, içinde barındırdığın 5 tane M den en az 3 ünü at lan... Çok gereksizsin..









09:41

karnı guruldayan teoriler

"olm lan..kaygısız yazmak ve kelime pıtırdaklarını açmak için sabahın köründe pencereden gelen seslere kulak ver.. zemine yakınsan ve beşiktaşta oturuyorsan akşamdan küfürlerini ütüle, katla bi kenara koy..sabah nasıl olsa giydirirsin birine.."



Ne renkli mahalleymiş yareppim.. -altı üstü iki renk de işte ..spordu taraftardı derken..- Emlakçısı, bakkalı, Lido Su Hizmetleri -ki tam alt katta açtı levrekler- vırıl vırıl böyle. Öyle çok uykusuna düşkün bi insan değilim ama ya olsaydım, düşünsene lan..! Emlakçının kanaryalarının ötüşü mü desem, Lido'su yükselmiş su satıcılarının motor sesleri mi, sokağın iki yamacında pırtlamış apartmanların arasından geçen arabaların ekoolu homurdanmaları.. Camlar açıksa evin içi E-5 zaten, akbille kapının düğmesine bas geç lan..

Neyse mahalle eşrafından ilerleyen zamanlarda bahsedicem zaten, dün bi metrobüs godiği anısını pırtlatayım iki dakka.

Tünelde feci bi şekilde bira patetes tadında zıkkımlanmıs bi şekilde eve dönücez ama yakinim olan bir ağbiimizin de eve bırakılması gerekiyor tabi. Hadi ben sürerim de arabayı yol taa bi zamanlar ebesinin nikahı olarak pusulalarda yerini almış beylikdüzü kasabası.

Dinliyor musun lan !

Bastık gittik tabi böyle, camlar açık püfür püfür de bi de geri dönüşü var bu hizmetin tabi, araba orda kalacak biz de avcılar senin metrobüs benim tadında geri dönücez.. Anahtarlığın kenarına iliştirilmiş kalender akbilin manyetiğinde bir yetmezlik olduğunun bilincindeyim ya "ücretli geçiş gişesi" adı verilmiş yerden paramla geçerim lan şeklinde ilerliyorum tabi. İlerleme, gişenin o saatte kapalı olmasına tekabül eden bir durumla özdeş oldugunu görünce -ki saat 22:30 felam- dedim ki şöföre basarız parayı -bi de zam yapmıslar ya godikler- Demez olaydım gibi bi cümle kurmuyorum şu anda ama şöför ağbiiğmiz ne desin lan !

aynen diyaloğu yazıyorum

-bi buçuktu di mi
-sadece akbil gardaş
-nası yani..ücretli geçişiniz de kapalı bu saatte gişelerde nerden akbil bulucaz
-başkalarından iste gardaş
-dilenci miyiz.. verim bi buçuu geçim
(hasstir lan>>>tepki)
-valla naparsan yap gardaş beni ilgilendirmez.


dedikten hemen sonra bana ne lan açsaydınız ücretlisini de geçişini de, dolum merkezini de... diyip geçtim oturdum mevzunun arka taraflarına. Arkamdan gelen 3 kişi de aynı sorunu yaşayınca arbede çıkmadan yolculuğu istemsiz bi şekilde bedavaya getirmiş olduk. Bi buçuk lira nedir ki lan !!!


Notlar Mottolar:

  • bira üzeri fındık votka güzel kafa yapıyor...bi de ağızda kalan gofret kokusu olmasa
  • fındık şurubu 10 votka 25 kaat ... özenle karıştır içine de bi dolu buz at lan..
  • yazıyosun bari konuyla ilgili fotograflar da ekle bi dahaki sefere.. (tamam lan..)

mala bağlayanlar